O Topraklar Bizimdi Bütün Eserleri 8 - Cengiz Dağcı - Ötüken Neşriyat
O Topraklar Bizimdi
Kırım ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet idaresi altındaki çaresizliğinin hikâyesi.
Cengiz Dağcı, O Topraklar Bizimdi romanında bizleri yine mahzun Türk ülkesi Kırım a götürüyor. Bu kez başkent Akmescit in Çukurca köyüne… Onlar da insandı romanından tanıdığımız Çilingir in oğlu Selim, Kızıltaş sürgününden kurtulduktan sonra Akmescit te Rus eğitimi almış ve Çukurca köyüne Kolhoz reisi olarak dönmüştür. Toprağına can-ı gönülden bağlı Kırımlı köylüler Rus devletinin baskısından ve Kolhoz teşkilâtından öyle bezmişlerdir ki artık vatanlarından sürgün edilmemek ve hayatta kalabilmek adına sadece günü geçirme gayretindedirler… Fakat İkinci Dünya Savaşı nın patlak vermesiyle her şey bir anda değişir; Kırım için yeni bir ümit ışığı doğar. Savaş sırasında, Kırım ın her yerinde olduğu gibi Çukurca da da halk tekrar eski hayatına döner. Camiler yeniden dolup taşar, kolhozlar kaldırılır… Herkes kendi toprağını işlemeye ve inancını bildiği gibi yaşamaya başlar. Ama Ruslar' ın savaştan galip çıkması, bütün ümitlerin sonu olur. Büyük bir katliam başlar... Bu katliamdan kurtulabilenler de, yediden yetmişe yine sürgüne mahkûm olurlar... Romanın kahramanı Selim le birlikle kendi vatanında fikren ve bedenen mahkûm olmanın trajedisine; kendi insanına yabancılaşmanın ve yaşanan büyük hayal kırıklıklarıyla birlikte yine onların kucağına dönmenin dramına şahit olacaksınız.
O Topraklar Bizimdi Bütün Eserleri 8 - Cengiz Dağcı - Ötüken Neşriyat
O Topraklar Bizimdi
Kırım ın İkinci Dünya Savaşı sırasında Sovyet idaresi altındaki çaresizliğinin hikâyesi.
Cengiz Dağcı, O Topraklar Bizimdi romanında bizleri yine mahzun Türk ülkesi Kırım a götürüyor. Bu kez başkent Akmescit in Çukurca köyüne… Onlar da insandı romanından tanıdığımız Çilingir in oğlu Selim, Kızıltaş sürgününden kurtulduktan sonra Akmescit te Rus eğitimi almış ve Çukurca köyüne Kolhoz reisi olarak dönmüştür. Toprağına can-ı gönülden bağlı Kırımlı köylüler Rus devletinin baskısından ve Kolhoz teşkilâtından öyle bezmişlerdir ki artık vatanlarından sürgün edilmemek ve hayatta kalabilmek adına sadece günü geçirme gayretindedirler… Fakat İkinci Dünya Savaşı nın patlak vermesiyle her şey bir anda değişir; Kırım için yeni bir ümit ışığı doğar. Savaş sırasında, Kırım ın her yerinde olduğu gibi Çukurca da da halk tekrar eski hayatına döner. Camiler yeniden dolup taşar, kolhozlar kaldırılır… Herkes kendi toprağını işlemeye ve inancını bildiği gibi yaşamaya başlar. Ama Ruslar' ın savaştan galip çıkması, bütün ümitlerin sonu olur. Büyük bir katliam başlar... Bu katliamdan kurtulabilenler de, yediden yetmişe yine sürgüne mahkûm olurlar... Romanın kahramanı Selim le birlikle kendi vatanında fikren ve bedenen mahkûm olmanın trajedisine; kendi insanına yabancılaşmanın ve yaşanan büyük hayal kırıklıklarıyla birlikte yine onların kucağına dönmenin dramına şahit olacaksınız.